1950 yılında Hükümetin aldığı kararla, Ankara’da apar topar kurulan 5 bin kişilik bir Türk tugayı Kore’ye gönderildi. Her ne olduysa oldu, I. Türk Tugayı kendisini ateşin tam ortasında buldu. Ve perişan halde geri çekilen müttefiklerine beklenmedik üç altın gün kazandırdı...

Savruluş; Anadolu'dan İstanbul'a geldikten sonra hayatını Kurtuluş’ta üvey babasının yanında bakkal çırağı olarak geçiren; ancak hiç beklenmedik gelişmeler sonucunda kendisini dünyanın öbür ucunda, Kore'de bulan Cemil Şadi'nin dramatik öyküsüdür. Askere gitmeden görücü usulü evlendirilmiş ve çok az tanıdığı bu kıza âşık olmuştur delikanlı. Rütbeli-rütbesiz tertemiz, Anadolu delikanlılarından sadece biridir o. Zaman ve mekân değişse de aslında bu öykü yüzyıllardır hiç değişmemektedir. Aşkın ve hasretin, sevincin ve hüznün, yanlızlığın, fedakârlığın, özgüvenin, inancın, cesaretin, yaşama sevincinin, insan sevgisinin ve insanin acımasız, ders almayan doğasının öyküsüdür.

Savaş edebiyatının usta kalemi Cihangir Akşit’ten, Kore savaşı günlerinde başlayıp İstanbul-Kore hattında geçen soluk soluğa okunacak, uzun araştırmalara dayanan bir macera ve aşk romanı.

Cihangir Akşit 1953 yılında İstanbul'da doğdu. 1974 yılından itibaren önce piyade ve sonra kurmay subay olarak takım, bölük, tabur, alay, tugay ve tümen dahil sıralı komutanlık görevlerinde ve NATO dahil çeşitli karargâh görevinde bulunduktan sonra 2008'de emekli oldu. Yaşamı boyunca harp tarihi, satranç, stratejik yönetim, toplam kalite yönetimi gibi konuların yanında kişisel sergiler açarak resim sanatıyla da yakından ilgilenen Akşit’in, Doğan Kitap tarafından yayımlanan Sarı Sessizlik (www.sarisessizlik.com) ve Çiğiltepe: “Miralay Reşat Bey ve Vatan Savunmasında 27 Yıl” (www.cigiltepe.com) adlı iki romanı daha bulunuyor.